Pages

12 Ocak 2013 Cumartesi

Benim Umudum Var




Suç ortağı aramaya, kabahati ahir zamana atmaya, bilmiyorum-bilemiyorum, irademe sahip olamıyorum demeye gerek var mı? Sen eylemine, zihin harmanında geçirip de karar vermedin mi? Nefsimi temize çıkarmak hesabına –sözüm meclisten içeri- habire ehl-i dünyanın çirkefliklerini, olumsuzluklarını anlatmak, betimlemek, bir türlü dilden düşürememek de ne oluyor? Yezid’e dahi lânet vacip değilken ehl-i dünyayı hararetle kötülemek, yaptıklarını üzülme süsü vererek eleştirmek neden? Oturup uslu uslu dua etmek, yalvarmak varken. Onlar ehli dünya da sen cennet melaikesi misin? Kötülükler sana dokunmaz mı, çamur kirletmez mi mesela, su boğmaz mı seni, ellerin üşümez mi hiç? Ya da uzunca bir süredir yüreciğin ayazda kaldı da farkında mı değilsin? Küçük hanım, boyutların kadar aklın ve ruhunda küçülmüş. Kral çıplak biliyor musun?

Sende bu çağa doğdun, ne başka bir zamana getirildin ne de başka bir zamanı kucaklıyorsun. Hepimiz aynı sahnenin oyuncularıyız, küçük büyük pek çok imtihandan geçiyoruz. Bir sözümüz, bir tavrımız birbirine sıkı sıkıya kenetlenmiş zincirin halkaları gibi. Oyunun parçaları birbirinden bağımsız değil. Sahnede sergilenen oyunda seninde rolün var. Oyunun güzelliğinde olduğu kadar olduğu kötülüklerinde-çirkinliklerinde de önemlisin.

Kusura bakma bu sefer sert çıkacağım sana. Seni boyayanlar var ise seninde boyadıkların var. Hadi kendi alacalı bulacalı bir şeye benzemez rengini bir kenara koyalım, senin boyadıkların ne olacak? Bir renge sahip olmadığın-olamadığın için onları da kendin gibi ne idüğü belirsiz mi edeceksin?

“Bir insan bozulur, bir nesil bozulur.” diyor yazar okurdun kitaplarını hatırladın mı? Çuvaldızı kendine, iğneyi başkalarına batır kuzum. Silkin, kendine gel. Bohem takılmaya gerek yok. Zaten sen pek de sevmezsin. Kafanı çevirir yoluna devam edersin ama bir dur bak bakalım nereye gidersin. Az konuşup çok dinleme, iki düşünüp bir konuşma, ne yapıp ettiğine ne yöne gittiğine bakma vakti geldi-geçiyor.

Bende yolunda idim, ayağım çere çöpe takıldı, çer çöp de hoşuma gitti az gönlümü hoş ettim diyemezsin. Sonra karınca kadar hüküm kesp edemeyince gücüne gider. Yoktan varlığına, varlığından haberdarlığına o an utanırsın. Maden Güzel gören, güzel düşünür. Güzel düşünen, hayatından lezzet alır. Maden kulaklar ne dinler ayaklar oraya gider. Gözlerine güzeli baktırma, kulaklarına iyiyi işittirme zamanıdır.

Amellerin kefesinden mi taşıyor? Ondan mı geliyor bu özgüven?

Yoksa…

Madem " En zor zamanlarda bile kesinlikle ümitsizliğe kapılma!" (Tevbe:40) ve madem  "Allah'tan başka güahları bağışlayacak olan yoktur. " (Al-i İmran:135)

Biliyorsun ki, İnsanları canlandıran emeldir; öldüren ye'stir. O zaman;

Vira bismillah yeni güne, vira bismillah tövbeye, vira bismillah tekrar başlamaya, vira bismillah umuda, vira bismillah affa, vira bismillah afiyete…..



NOT: BİGBANG KOPUYOR yazısının üstüne pek olmadı ama bu da böyle bir iç döküş olsun. O keratalar da ayrı şirin :(

0 yorum:

Yorum Gönder

 

(c)2009 biraz biraz. Based in Wordpress by wpthemesfree Created by Templates for Blogger