Pages

22 Mart 2013 Cuma

Kutlu Doğum 2013 Temamız : Hz.Peygamber ve İnsan Onuru


Diyanet İşleri Başkanlığı, ’’Kutlu Doğum Haftası’’ dolayısıyla bu yıl yapılacak etkinliklerin temasını belirledi. Etkinliklerin bu yıl daha kapsamlı yapılması da planlanıyor..

Diyanet İşleri Başkanlığı ve Türkiye Diyanet Vakfı tarafından 1989 yılından itibaren Peygamber Efendimizin doğum yıl dönümleri, her yıl "Kutlu Doğum Haftası" adıyla bu amaç doğrultusunda ilmî, sosyal ve kültürel etkinliklerle kutlanmaktadır.

24.sü bu yıl 14-20 Nisan tarihleri arasında icra edilecek Kutlu Doğum Haftası`nın teması" Hz. Peygamber ve İnsan Onuru " olarak belirlendi.

İnsanlığa gönderilen bütün ilahi mesajlarda insanın manevi şahsiyetinin en önemli ögesi olarak onurun korunmasına özel bir önem ve ağırlık verilmiştir.  Bu çizginin son halkası olan İslam da, insanı insan yapan değerler üzerinde hassasiyetle durmuş, Hz. Peygamber (s.a.v) bu değerleri bizzat hayatında uygulayarak insanlığa ışık tutmuştur.
  
İlahi mesajlara karşın insanlık tarihi, insan onurunun çiğnendiği, haysiyetli bir hayat sürmenin imkânsızlaştığı dönemleri yaşamıştır. Günümüz dünyasında da insanlık onuruyla bağdaşmayacak olaylara, cinayetlere, aşağılamalara, temel hak ve hürriyetleri zedeleyen uygulamalara hemen hemen her gün şahit olunmaktadır.
 
Diyanet İşleri Başkanlığı, 14-20 Nisan 2013 tarihleri arasında icra edilecek olan Kutlu Doğum Haftası münasebetiyle 2013 Yılı Kutlu Doğum Haftasında tema olarak “Hz. Peygamber ve İnsan Onuru”nun ele alınması karara bağlanmıştır.

Hafta boyunca gerçekleştirilecek etkinliklerde, insan haysiyeti ve insan onuru bütün yönleriyle ele alınacaktır.


“Ey güzeller güzeli Sevgili gel, bir kere daha yeniden misafirimiz ol.. tahtını sinelerimize kur ve bize buyurabildiğin her şeyi buyur. Gel, gönüllerimizdeki karanlıkları kov, bütün benliğimize ruhunun ilhamlarını duyur ve bize yeniden diriliş yollarını göster. Gel, her gün biraz daha azgınlaşan şu zulmetleri ışığınla dağıt ve herkesi inleten zulüm ve adaletsizlik ateşini söndürüver. Gel, her şekliyle kine, nefrete düşmanlığa kilitlenmiş şu zavallı ruhların boyunlarındaki zincirleri çöz; sevgiye, merhamete, şefkate hasret giden sinelerimizi muhabbetle, hoşgörüyle coştur; gel, ruhlarımızı aklın aydınlığı, gönüllerimizi de mantık ve muhakeme enginliğiyle buluştur ve bizi kendi içimizdeki kopukluklardan kurtar.

Ey karanlık gecelerimizin ayı-güneşi, ey yolda kalmışların biricik rehberi, sen bizler gibi sadece bir kere doğmadın/doğmazsın; zamanın her parçası senin için bir tulû vakti, gönüllerimiz de mütevazi matlaın.. perişaniyetimiz sana bir çağrı, sinelerimiz Seniye-i Vedâ.. ne olur artık ağlayan gönüllerimize acı da gel; doğ canlarımıza Yaratan aşkına, bizi yalnız bırakma; yalnız bırakıp ruhlarımızı sensizlik ateşine yakma..

Ey dost, kaç bahar gelip geçti biz hep hazandayız ama, düşe-kalka olsa da hep izindeyiz. Gel bizi bir kere daha sevindir. Sevindir ki; bağının taptaze fidanlarıyla nâmını âleme tam duyuracak demdeyiz. Dünya senin dünyan bu dünya ışığa hasret gidiyor. Bizler o kırık azimlerimiz ve o çatlamış ümitlerimizle, yolların hakkını veremesek de hep yollardayız. Sadece hislerimizle de olsa, aradığımız sevgili Sensin; gel son kez içimize doğ ki gönüllerimiz ışıkla dolsun ve ufuklarımızı saran şu upuzun geceler savulup gitsin ve bu şeb-i yeldânın yerini apak gündüzler alsın.

0 yorum:

Yorum Gönder

 

(c)2009 biraz biraz. Based in Wordpress by wpthemesfree Created by Templates for Blogger