Pages

8 Nisan 2013 Pazartesi

Mariana Çukuru



Geçen gün ders çalışmaya inat ne yapsam ne yapsam diye düşünürken aklıma “Guam çukuru” geldi. Yani benim ilkokul bilgilerimden aklımla öyle kalmış. Molla google yine benim ne demek istediğimi anladı ve “Mariana çukuruna” yönlendirdi. Meğersem Guam hemen yanındaki adanın ismi imiş ve ben çukuru değil adayı hatırlıyormuşum. Bilgileri tazelemek adına birkaç ansiklopedik bilgi edindikten sonra hemen belgeselini izledim.
Buyurun dünyanın en derin noktasına göz atalım;


Mariana çukuru, Büyük okyanusun batısındaki Mariana adalarının en büyüğü olan ve en güneyindeki adası olarak bilinen Guam adasının güney batısında, Japonya ve Endonezya’nın tam ortasında yer alıyormuş. :)  Bilim adamları tarafından yapılan araştırmalar neticesinde en derin noktasının 10.994 metre olduğu belirlenmiş ayrıca uzunluğunun 2542 kilometre olduğu tespit edilmiştir. Çukurun genişliği ise 69 kilometredir.

Mariana Çukuru’nun nasıl oluştuğunu açıklamak gerekirse; Kimi zamanlar yerkabuğunu oluşturan plakalardan bazıları birbirlerine yaklaşarak çarpışırlar. Bu çarpışma neticesinde plakalardan biri diğerinin altına girerek ‘’dalma’’ adı verilen bir durum gerçekleştirir.

Dalma durumunun anlamı ise yoğunluk bakımından üstün olan plakanın, daha az yoğun olan plakanın altına kayması olayıdır. Sonuç olarak bu bölgelerde şiddetli depremler görülebilir ve depremlerin oluştuğu derinlikler levhaların büyüklüğüne göre 700 kilometreyi bulabilir. İşte Mariana Çukuru’da Pasifik plakası ile Mariana Plakası’nın birbirine çarpması sonucu oluşmuş bir çukurdur.

Doğal olarak oluşmuş bu çok büyük derinliğe ilk olarak inen kişiler Amerikalı asker Teğmen Donald Walsh ve İsviçreli bilim adamı Jacques Pİccard’tır. Dalışı gerçekleştirmek için Batiskaf (çok yüksek basınçlara dayanabilen sert maddeden yapılmış çelik küre biçimli, dalış için benzin boşaltarak onun yerine deniz suyu alarak demir safra atan araç) adlı su altına dalıp çıkabilen bir araç kullanmışlardır. Dalış tam 5 saat sürmüş ve 10916 metre derinliğe inilmiştir. 25 Mart 2012 tarihinde’de Titanik, Terminatör, Aliens ve Avatar gibi ünlü filmlerin yönetmenliğini ve aynı zamanda prodüktörlüğünü yapmış olan James Cameron kendi özel denizaltısıyla 156 dakikada tabana inmeyi başardı ve bu derinlikte yapmış olduğu saatler süren araştırma sonunda 70 dakikalık bir yukarı çıkış yolculuğu ile serüvenini tamamladı.


Mariana Çukuru’nun derinliklerine doğru yapılan bu yolculuklar her ne kadar kazasız ve belasız atlatılmışsa da göğüs gerilen ve göz ardı edilen tehlikeler oldukça büyüktür çünkü dip noktadaki basınç yeryüzü basıncının nerdeyse 1000 katı oranındadır. James Cameron’un dalış yaptığı denizaltıda bu sebepten dolayı metrekare başına 7250 tondan daha fazla oluşabilecek bir basınca karşı dayanıklı olarak yapılmıştır. Okyanusta basınç her 10 metrede santimetrekareye 1 kilogram artar. Bu örnek verildiğinde zaten hiçbir insanın yardımsız ve geliştirilmiş araç v.b ekipmanlar olmadan bu tarz derinliklere iniş yapamayacağı net bir şekilde anlaşılabilir.
CNN TÜRK sunucusu konudan bahsederken “Umarım yerin binlerce km altında hiçbir şey bulamazlar çünkü bulurlarsa orayı da yeryüzüne benzetmelerinden korkuyorum” diyor. Yorum size kalmış.
Belgeseli ve edindiğim bilgiler benim için hayli ürkütücü ve bir o kadar da Yaradanın kudretinin ne büyük olduğunu gösteren verilerdi.

İzlemek isteyenler buradan belgesele göz atabilir.
İyi seyirler…


0 yorum:

Yorum Gönder

 

(c)2009 biraz biraz. Based in Wordpress by wpthemesfree Created by Templates for Blogger