İbn Mesud
(radıyallahu anh) hazretlerinden rivayet edildiğine göre;
Rasûl-ü
Ekrem (sallAllahu aleyhi ve sellem) Efendimiz şöyle buyurmuştur:
Allah’a karşı olabildiğince
hayâlı davranın!
Allah’a karşı gerektiği
ölçüde hayâlı olan,
kafasını ve kafasının
içindekileri, midesini ve midesindekileri kontrol altına alsın!
Ölüm ve çürümeyi de
hatırından dûr etmesin!
Âhireti dileyen, dünyanın
sûrî güzelliklerini bırakır..
işte kim böyle davranırsa, o Allah’tan hakkıyla hayâ etmiş sayılır.
[Tirmizî, rekaik
24; Ahmed b. Hanbel, Müsned 1/387]
Akıllı ve
takvalı olanlardan başkasıyla düşüp kalkma. Basiretli alimden başkasıyla dost
olma. Allah Rasulü Efendimiz’e, (sallallahu aleyhi ve sellem) ”En hayırlı dost kimdir?” diye
sormuşlar da O:
"Gördüğünüzde size Allah’ı (celle celaluhu) hatırlatan, konuşması ilminizi
artıran, ameli de size ahireti hatırlatandır" buyurmuştur.
-İmam Muhasibî
(r.a)-
“Üç kişi vardır ki, onlar İblisten ve askerlerinin şerrinden masundurlar:
1. Gece ve gündüz Allah’ı çok zikredenler.
2. Seher vakitlerinde istiğfar edenler.
3. Allah’ın haşyetinden ağlayanlar.
(Camiü’s-Sağir)
Sehl ibni Sa’d (ra)’dan
bildirildiğine göre Rasûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu:
“İki dua geri çevrilmez
veya pek nadir olarak geri çevrilebilir.
Bunlar ezan okunurken
yapılan dua ile
savaş esnasında orduların
birbirine giriştiği dehşet anında yapılan duadır.”
(Ebu Davud,
Cihad, 39)
“Oruç perdedir.
Biriniz birgün oruç tutacak
olursa kötü söz sarfetmesin, bağırıp çağırmasın.
Birisi kendisine yakışıksız
laf edecek veya kavga edecek olursa
“Ben oruçluyum!’’ desin (ve
ona bulaşmasın)’’
Buhari, Savm 2
Allah Resulü (aleyhissalatu vesselam) buyurdu:
“Biriniz yemek yerken “Bismillah” desin;
Başta söylemeyi unutursa sonunda
“Bismillahi fi evvelini ve ahirihi -Başında da
sonunda da Bismillah-” desin.”
(Ebu Davud, Tirmizi)
Ebu Hüreyre radıyallahu anh anlatıyor:
“Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:
“Kulların sabaha erdiği her günde iki melek semadan
iner ve bunlardan biri şöyle dua eder:
“Ey İlahımız! İnfak edene halef (devam) ver.”
Diğeri de şöyle dua eder:
“Ey İlahımız! Cimriye de telef ver.”
Buhari, Zekat 28;
Müslim, Zekat 57, (1010)
"Kim bildiğiyle amel ederse Allah ona bilmediklerinin ilmini ihsan eder"
(Ebu Nuaym, Hilye, 10/15)
Rifaa b. Rafi’ (r.a) anlatıyor:
Bir gün Rasûlullâh’ın (s.a.s) arkasında
namaz kılıyorduk.
Nebi (aleyhisselam) rukûdan başını kaldırıp:
”Semi’allâhu limen hamideh” dedi.
Bir kişi arkasından:
ربنا لك الحمد حمدا كثيرا طيــبا مباركا فيه
"Rabbenâ ve
leke’l hamd. Hamden kesîran tayyiben
mubâraken fîh"
(Rabbimiz! Övgüler ancak
sanadır. Övgülerin en çoğu, en temizi, en mübarek olanı…)
Rasulullah (s.a.s) namazı bitirince sordu:
”Onu kim söyledi?”
Bir adam:
”Ben…” deyince,
Nebi (s.a.s) şöyle buyurdu:
”Otuzdan fazla meleği, onu yazmak için
birbiriyle yarışırken gördüm.”
(Buhârî, Sahîh, hadis no:
766)
(Bir yerde toplanıp lüzumsuz şeyler
konuşanlar, kalkarken,
“Sübhanekallahümme ve bihamdike eşhedü en la ilahe
illa ente estağfiruke ve etubü ileyke”
okurlarsa, orada işledikleri günahlar affolur.)
[Tirmizi]
Meâli: “Allah’ım! Seni
her türlü noksanlıktan tenzih eder hamdimi sana takdim ederim. Senden başka
hiçbir ilâh bulunmadığına şahadet ederim. Senden mağfiret diliyor ve sana tövbe
ediyorum.”
قال رسولُ اللَّه , مَنْ
يُحْرَمِ الرِفْقَ يُحْرَمِ الخَيْرَ كُلَّهُ
أخرجه مسلم
أخرجه مسلم
Cerîr (radıyallâhu anh) anlatıyor:
“Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm)
buyurdular ki:
“Bir kimse rıfk’tan mahrum ise hayrın
tamamından mahrumdur.”
[Müslim, Birr 75, (2592). ]
“Rıfk, kelime olarak mülâyemet, letâfet,
yumuşaklık, tatlılık mânalarına gelir, sertlik ve kabalığın zıddıdır.”
Üsame İbnu
Zeyd Radiyallahu Anh’tan rivayetle Efendimiz Sallallahu Aleyhi Vessellem
buyurdular ki:
“Kim, kendisine
yapılan bir iyiliğe karşı, bunu yapana:
“Cezakellahu
hayran (Allah
sana hayırlı mükafaat versin)” derse teşekkürü en mükemmel
şekilde yapmış olur.”
Tirmizi Birr 86.(2036)
“La tağdab!” Öfkelenme
!..
Hadis
kaynaklarında zikr edilen en kısa hadis budur..
Kısalığına
rağmen ihtiva ettiği manalar çok zengindir…
Bu sözle
murad olunan manaların bir kısmı..
- Dünya ve
Ahiret saadeti..Zira Öfke; kişileri birbirlerinden ayırır ve Öfkenelinen kişiye
zulm edilmesine vesile olur.
- İnsanın
en büyük düşmanı; Şeytan ve Nefistir.. Öfke bunları besler, Ruhu ve Kalbi
çürütür..
- Öfkeli
insan Adil olamaz ve doğru hüküm veremez..
- Öfke;
Gıybet ve kini artırır.. bu ise tüm amelleri boşa götürür..
- Bir
manasıda; Öfkenin Emr ettiği şeyi yapma demektir..Zira Öfkeleneni ve
adaletsizliği sevmez…
0 yorum:
Yorum Gönder