Geçen gün ders çalışmaya
inat ne yapsam ne yapsam diye düşünürken aklıma “Guam çukuru” geldi. Yani benim
ilkokul bilgilerimden aklımla öyle kalmış. Molla google yine benim ne demek
istediğimi anladı ve “Mariana çukuruna” yönlendirdi. Meğersem Guam hemen yanındaki
adanın ismi imiş ve ben çukuru değil adayı hatırlıyormuşum. Bilgileri tazelemek
adına birkaç ansiklopedik bilgi edindikten sonra hemen belgeselini izledim.
Buyurun dünyanın en derin noktasına
göz atalım;
Mariana çukuru, Büyük
okyanusun batısındaki Mariana adalarının en büyüğü olan ve en güneyindeki adası
olarak bilinen Guam adasının güney batısında, Japonya ve
Endonezya’nın tam ortasında yer alıyormuş. :) Bilim
adamları tarafından yapılan araştırmalar neticesinde en derin noktasının 10.994
metre olduğu belirlenmiş ayrıca uzunluğunun 2542 kilometre olduğu tespit
edilmiştir. Çukurun genişliği ise 69 kilometredir.
![](https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgGT837-gjDjjOH-oTYAX2Jlk6rOuHJ4KPuySaAfCoq-Y_D4l-eU61c0PhwTEWYqcKncj54RfM0cAA7Slk1QiXc9YQmXL5AUCAaaW-O9kEHGYCBvhWP7mSErDoHIhjMn05EGVZcahtflPWv/s1600/mariana+3.jpg)
![](https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgGT837-gjDjjOH-oTYAX2Jlk6rOuHJ4KPuySaAfCoq-Y_D4l-eU61c0PhwTEWYqcKncj54RfM0cAA7Slk1QiXc9YQmXL5AUCAaaW-O9kEHGYCBvhWP7mSErDoHIhjMn05EGVZcahtflPWv/s1600/mariana+3.jpg)
Mariana Çukuru’nun nasıl oluştuğunu
açıklamak gerekirse; Kimi zamanlar yerkabuğunu oluşturan plakalardan
bazıları birbirlerine yaklaşarak çarpışırlar. Bu çarpışma neticesinde
plakalardan biri diğerinin altına girerek ‘’dalma’’ adı verilen bir
durum gerçekleştirir.
Dalma durumunun anlamı
ise yoğunluk bakımından üstün olan plakanın, daha az yoğun olan plakanın altına kayması olayıdır.
Sonuç olarak bu bölgelerde şiddetli depremler görülebilir ve depremlerin
oluştuğu derinlikler levhaların büyüklüğüne göre 700 kilometreyi bulabilir.
İşte Mariana Çukuru’da Pasifik plakası ile Mariana Plakası’nın birbirine
çarpması sonucu oluşmuş bir çukurdur.
Doğal olarak oluşmuş bu
çok büyük derinliğe ilk olarak inen kişiler Amerikalı asker Teğmen Donald Walsh
ve İsviçreli bilim adamı Jacques Pİccard’tır. Dalışı gerçekleştirmek için
Batiskaf (çok yüksek basınçlara dayanabilen sert maddeden yapılmış çelik küre
biçimli, dalış için benzin boşaltarak onun yerine deniz suyu alarak demir safra
atan araç) adlı su altına dalıp çıkabilen bir araç kullanmışlardır. Dalış tam 5
saat sürmüş ve 10916 metre derinliğe inilmiştir. 25 Mart 2012 tarihinde’de
Titanik, Terminatör, Aliens ve Avatar gibi ünlü filmlerin yönetmenliğini ve
aynı zamanda prodüktörlüğünü yapmış olan James Cameron kendi özel
denizaltısıyla 156 dakikada tabana inmeyi başardı ve bu derinlikte yapmış
olduğu saatler süren araştırma sonunda 70 dakikalık bir yukarı çıkış yolculuğu
ile serüvenini tamamladı.
Mariana Çukuru’nun derinliklerine
doğru yapılan bu yolculuklar her ne kadar kazasız ve belasız atlatılmışsa da
göğüs gerilen ve göz ardı edilen tehlikeler oldukça büyüktür çünkü dip
noktadaki basınç yeryüzü basıncının nerdeyse 1000 katı oranındadır. James
Cameron’un dalış yaptığı denizaltıda bu sebepten dolayı metrekare başına 7250
tondan daha fazla oluşabilecek bir basınca karşı dayanıklı olarak yapılmıştır.
Okyanusta basınç her 10 metrede santimetrekareye 1 kilogram artar. Bu örnek
verildiğinde zaten hiçbir insanın yardımsız ve geliştirilmiş araç v.b
ekipmanlar olmadan bu tarz derinliklere iniş yapamayacağı net bir şekilde
anlaşılabilir.
CNN TÜRK sunucusu konudan bahsederken
“Umarım yerin binlerce km altında hiçbir şey bulamazlar çünkü bulurlarsa orayı
da yeryüzüne benzetmelerinden korkuyorum” diyor. Yorum size kalmış.
Belgeseli ve edindiğim bilgiler benim
için hayli ürkütücü ve bir o kadar da Yaradanın kudretinin ne büyük olduğunu
gösteren verilerdi.
İzlemek isteyenler buradan belgesele göz atabilir.
İyi seyirler…
0 yorum:
Yorum Gönder